Denizileingilizce.com
Telefonda İngilizce Nasıl Konuşulur? 
(Adım Adım Rehber)
İngilizce telefon görüşmesi yaparken siz de zorlanıyor musunuz? Endişelenmeyin, yalnız değilsiniz! Birçok insan telefon görüşmelerini İngilizce yaparken konuşmak konusunda gergin hissediyor. İleri düzeyde İngilizce konuşanlar bile telefonda İngilizce konuşurken sorun yaşayabilir. Kendinize olan güveninizi ve telefon tarzınızı geliştirmek için bazı harika ifadelere bir göz atalım!
4 Adımda Öğreneceklerimiz
 Bir aramayı cevaplama
 Arama yapma
 Anlama
 Kibarca konuşma
 Telefona İngilizce Olarak Nasıl Cevap Verilir?
“Good morning/afternoon/evening, David Parker speaking.”
(Günaydın, David Parker konuşuyor.)

“Hello, Bob speaking, how may I help you?”
(Merhaba, Bob konuşuyor, nasıl yardımcı olabilirim?)

“Hi, this is David from the Arts Department.”
(Merhaba, ben Sanat Departmanından David.)

“Hello, you’ve reached David Parker, how can I help you?”
(Merhaba, David Parker’a ulaştınız, nasıl yardımcı olabilirim?)

“David speaking!”
(David konuşuyor.)

“Hi there, Bob speaking.” (İnformal: Resmi olmayan)
(Merhaba, Bob konuşuyor.)
“Good morning/afternoon/evening, David Parker speaking.”
(Günaydın, David Parker konuşuyor.)

“Hello, Bob speaking, how may I help you?” 
(Merhaba, Bob konuşuyor, nasıl yardımcı olabilirim?)

“Hi, this is David from the Arts Department.”
(Merhaba, ben Sanat Departmanından David.)

“Hello, you’ve reached David Parker, how can I help you?”
(Merhaba, David Parker’a ulaştınız, nasıl yardımcı olabilirim?)

“David speaking!” 
(David konuşuyor.)

“Hi there, Bob speaking.” (İnformal cevap: Resmi olmayan) 
(Merhaba, Bob konuşuyor.)
 Telefona İngilizce Olarak Nasıl Cevap Verilir?
İngilizceyi çekinmeden, utanmadan nasıl akıcı bir şekilde konuşabilirim diyorsanız. Butona tıklayıp Deniz ile İngilizce sayfasına mutlaka göz atmalısınız.
İngilizce Arama Nasıl Yapılır?
İster doktordan randevu almanız, ister farklı bir şirketteki biriyle iletişime geçmeniz veya bilgi talep etmeniz gerekse de, kullanmanız gereken bazı harika kalıplar.

“Hi there, I’m calling to make an appointment with Doctor Smith.”
(Merhaba, Doctor Smith’ten randevu almak için arıyorum.)

“Hello, this is Maria Garcia. I would like to speak with David Parker, please.”
(Merhaba, ben Maria Garcia. David Parker ile konuşmak istiyorum lütfen.)

“Good morning, could you put me through to the Sales Department, please?”
(Günaydın, beni satış departmanına bağlayabilir misiniz?)

“Good afternoon, I’m returning a call from Mr. David. Could you connect me?”
(Tünaydın Bay David’den bir telefon alıyorum, beni bağlayabilir misiniz?)

“Hey, this is Maria. You busy?” (informal)
(Merhaba Maria, meşgul müsün?)

“Hi, is Paul there? It’s Maria.” (informal)
(Merhaba, Paul orada mı? Ben Maria.)
İngilizce Arama Nasıl Yapılır?
İster doktordan randevu almanız, ister farklı bir şirketteki biriyle iletişime geçmeniz veya bilgi talep etmeniz gerekse de, kullanmanız gereken bazı harika kalıplar.

“Hi there, I’m calling to make an appointment with Doctor Smith.”
(Merhaba, Doctor Smith’ten randevu almak için arıyorum.)

“Hello, this is Maria Garcia. I would like to speak with David Parker, please.”
(Merhaba, ben Maria Garcia. David Parker ile konuşmak istiyorum lütfen.)

“Good morning, could you put me through to the Sales Department, please?”
(Günaydın, beni satış departmanına bağlayabilir misiniz?)

“Good afternoon, I’m returning a call from Mr. David. Could you connect me?”
(Tünaydın Bay David’den bir telefon alıyorum, beni bağlayabilir misiniz?)

“Hey, this is Maria. You busy?” (informal)
(Merhaba Maria, meşgul müsün?)

“Hi, is Paul there? It’s Maria.” (informal)
(Merhaba, Paul orada mı? Ben Maria.)
Butona tıklayarak özel İnstagram grubunuza katılabilirsiniz. En güncel içeriklerden ve duyurulardan ilk siz haberdar olabilirsiniz.
Telefondasınız ama anlamadığınız bir şey söylüyor, ne yaparsınız? Her şeyden önce, panik yapmayın! Birçok kişi başkalarıyla telefonda konuşurken zorluk yaşar. Bir şeyi anlamadıysanız, tekrar etmelerini istemekten korkmayın. Diğer kişinin kendisini anlatması gerektiğini ve sizin %100 anladığınızdan emin olmanın onların yararına olduğunu unutmayın.

• “Could you repeat that, please?”
(Tekrar edebilir misiniz lütfen?)

• “Sorry I didn’t catch that, could you say it again?”
(Pardon, bunu yakalayamadım, tekrar söyleyebilir misiniz?)

• “Would you mind spelling that for me, please?”
(Bunu benim için heceler misiniz lütfen?)

• “Sorry I didn’t hear that. Please could you speak a little slower?”
(Üzgünüm bunu duyamadım. Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?)

• “I’m afraid my English isn’t great. Could you say that again?”
(Korkarım İngilizcem harika değil. Tekrar söyleyebilir misiniz?)

• “Did you say you’d like to arrange a meeting on Monday at 10am?”
(Pazartesi günü saat 10’da bir toplantı ayarlamak istediğini mi söyledin?)

• “I can’t hear you very well, there seems to be some background noise.”
(Seni pek iyi duyamadım, arka planda biraz gürültü var gibi görünüyor.)

• “I’m afraid the signal’s dropping out, I’m struggling to hear you.”
(Korkarım sinyal kesiliyor, seni duymakta zorlanıyorum.)

• “What’s that?” (informal)
(Bu da ne?)
Konuşanı Anlamadığınızda Ne Yapmalısınız?
Konuşanı Anlamadığınızda Ne Yapmalısınız?
Telefondasınız ama anlamadığınız bir şey söylüyor, ne yaparsınız? Her şeyden önce, panik yapmayın! Birçok kişi başkalarıyla telefonda konuşurken zorluk yaşar. Bir şeyi anlamadıysanız, tekrar etmelerini istemekten korkmayın. Diğer kişinin kendisini anlatması gerektiğini ve sizin %100 anladığınızdan emin olmanın onların yararına olduğunu unutmayın.

• “Could you repeat that, please?”
(Tekrar edebilir misiniz lütfen?)

• “Sorry I didn’t catch that, could you say it again?”
(Pardon, bunu yakalayamadım, tekrar söyleyebilir misiniz?)

• “Would you mind spelling that for me, please?”
(Bunu benim için heceler misiniz lütfen?)

• “Sorry I didn’t hear that. Please could you speak a little slower?”
(Üzgünüm bunu duyamadım. Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?)

• “I’m afraid my English isn’t great. Could you say that again?”
(Korkarım İngilizcem harika değil. Tekrar söyleyebilir misiniz?)

• “Did you say you’d like to arrange a meeting on Monday at 10am?”
(Pazartesi günü saat 10’da bir toplantı ayarlamak istediğini mi söyledin?)

• “I can’t hear you very well, there seems to be some background noise.”
(Seni pek iyi duyamadım, arka planda biraz gürültü var gibi görünüyor.)

• “I’m afraid the signal’s dropping out, I’m struggling to hear you.”
(Korkarım sinyal kesiliyor, seni duymakta zorlanıyorum.)

• “What’s that?” (informal)
(Bu da ne?)
Telefonda konuşurken kibar ifadeler kullanmak karşı tarafı çok etkiler. Konuşmalarınızda, özellikle kibar fiilleri kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Örneğin: may, can, must ve will gibi kipli fiiller eklemeye çalışın. Cümlenin başında veya sonunda lütfen (please) veya teşekkür ederim (thank you) demeyi sakın unutmayın 😊.

• “May I speak to Mrs Maris, please?”
(Bayan Maris’le görüşebilir miyim lütfen?)

• “Could you put me through to Doctor Smith, please?”
(Beni Doktor Smith’e bağlayabilir misiniz lütfen?)

• “Yes, I’ll hold. Thank you.”
(Evet, tutacağım. Teşekkür ederim.)

• “Thank you for the call, it’s very much appreciated”
(Çağrınız için teşekkürler, çok memnun oldum.)

• “Should I expect a call back soon or later on tomorrow?”
(Yakın zamanda mı yoksa yarından sonra mı bir arama beklemeliyim?)

• “Sure, I’ll ask him to call you back as soon as possible.”
(Elbette, mümkün olan en kısa sürede sizi aramasını isteyeceğim.)
Kibarca Konuşmak İçin Ne Yapmalısınız?
En güncel bilgilerden haberdar olmak ve özel paylaşımlara sahip olmak için Telegram grubuna aşağıdaki butondan mutlaka katılınız.
Kibarca Konuşmak İçin Ne Yapmalısınız?
Telefonda konuşurken kibar ifadeler kullanak karşı tarafı çok etkiler. Konuşmalarınızda, özellikle kibar fiilleri kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Örneğin: may, can, must ve will gibi kipli fiiller eklemeye çalışın. Cümlenin başında veya sonunda lütfen (please) veya teşekkür ederim (thank you) demeyi sakın unutmayın 😊.

• “May I speak to Mrs Maris, please?”
(Bayan Maris’le görüşebilir miyim lütfen?)

• “Could you put me through to Doctor Smith, please?”
(Beni Doktor Smith’e bağlayabilir misiniz lütfen?)

• “Yes, I’ll hold. Thank you.”
(Evet, tutacağım. Teşekkür ederim.)

• “Thank you for the call, it’s very much appreciated”
(Çağrınız için teşekkürler, çok memnun oldum.)

• “Should I expect a call back soon or later on tomorrow?”
(Yakın zamanda mı yoksa yarından sonra mı bir arama beklemeliyim?)

• “Sure, I’ll ask him to call you back as soon as possible.”
(Elbette, mümkün olan en kısa sürede sizi aramasını isteyeceğim.)

Eğer sizde günlük hayatın her alanında akıcı İngilizce konuşmak istiyorsanız...

Eğer sizde günlük hayatın her alanında akıcı İngilizce konuşmak istiyorsanız...

Bu yazıyı beğendiyseniz içimden bir his diğerlerine de bayılacağınızı söylüyor. Keşfetmek için butona tıklayınız.

Gizlilik Politikası   |   Şartlar  |   Hakkımızda

NOT FACEBOOK: This site is not a part of the Facebook website or Facebook Inc. 
Additionally, This site is NOT endorsed by Facebook in any way. 
FACEBOOK is a trademark of FACEBOOK, Inc.

destek@denizileingilizce.com

© denizileingilizce.com - All rights reserved